Öncelikle “Kadınların Dostluk Ağacı”nı dikmek için neden “Alyazma Anıtı” önü seçildi onu anlatmak isterim. Alyazma Anıtı, üstünde öldürülen 476 kadının adı olan bir anıt. Bu anıt dünyada bir ilk. Anıtın amacı, kadınlar arası dayanışmayı sağlamak, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek, farkındalığı arttırmaktır. Biliyorsunuz ülkemizde her gün kadın öldürülüyor. Kadınların katilleri, bir gün önce kolunda uyuduğu sevdiği ya da en güvendiği olabiliyor.
Gingko Biloba ağacı „Insan Hakları ağacı“ olarak, kadınlar arası dostluğu simgelemek amacı ile Kardeş şehir Nürnberg Belediyesi, Dış Ilişkiler Dairesi , Kültür Dairesi, Nürnberg Kadın Kulübü ve Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği tarafından dikilmiştir. Elbette Antalya Muratpaşa Belediyesinin desteklerini de unutamayız. Buradan Belediye Başkanımız Ümit Uysal ve ekibine, uzaklardan büyük emek vererek ağacı ve taşı buraya getiren Hilmi Gürdal’a, Bu projeyi başlatarak kadın hareketine büyük katkı sunan Gülseren Suzan Menzel’e yürekten teşekkür ediyoruz.
Gingko Biloba ağacı 2007 yılından beri Nürnberg’in çeşitli yerlerine dikilmiş ve Insan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni oluşturan 30 Maddenin herbirine adanmıştır. Insan Hakları Bildirgesi’nden seçilerek alınan bir Madde, her ağacın yanına yerleştirilen taşın üzerinde, Almanca, Ingilizce ve diğer bir dilde, okunacak şekilde yazılıdır ve Insan Hakları bilincini hatırlatmak amacı ile her yıl etkinlik günleri düzenlenir.
Gingko Biloba ağacı yeryüzünde bilinen en eski ağaçlardan biridir ve dayanıklılığı ile tanınmıştır.
1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasından, iki yıl sonra kavrulmuş gövdelerinden, yeni filizler veren altı gingko ağacı, anka kuşu gibi küllerinden doğmuştur. Vatanı çin ve Japonya‘dır, tapınaklar bölgesinde yetiştiği için „Mabet Ağacı“ diye de anılır. Halk arasında „Beyin Ağacı“ olarak ta bilinir. Bu ağaç 40 metreye kadar büyüyebiliyor ve bilinen en yaşlı ginko ağacı 3500 yaşındadır.
1815 yılında, Jochan Wolfgang von Goethe Kendi bahçesine bir Gingko ağacı diktirmiş ve ünlü eseri Doğu-Batı Divanı’nda bir şiirini özel olarak bu ağaca adamıştır. Bu ağaç umut, dostluk ve yenilmezlik sembolüdür. Insan Haklarının gelişimi için gerekli olan güç ve direnişi simgeler.
Kadın da böyledir. Her gün kendini yeniden üretir. Öyle olmasa yıllarca şiddet gördüğü yerde yaşamını sürdürebilir miydi? Sürdürsün mü? O ayrı bir konu. Savaşta, depremde, yoksullukta ve her türlü zorlukta kadın, çocuklarının, sevdiklerinin yaşamını sürdürebilmesi ve umutlarını yeşertmek için kendini yeniden yeniden üretir. Yaşamı omuzlar. Gingko Biloba ağacının “Kadınların dostluk ağacı” olmasını yerden göğe hak eder.
Burada ağacı gördükçe dostluğumuzu anımsayacağız. Ağaç büyüdükçe kadınların dostluğu da büyüyecek. Dayanışma artacak. Kadınlar, dünyada dayanışmayı başardığında, bütün karar mekanizmalarında yerini alacak. Nesne olmaktan kurtulup özne olacak ve sosyal yaşamın ortasında yerini bulacaktır. İşte o zaman savaşlar duracak, yaşam güzelleşecek. Ben dünyayı kadınların kurtaracağına yürekten inanıyorum. Ayrıca bugün Dünya Kız Çocukları Günü. Geleceğin kadınlarının gününü de yürekten kutluyorum.
Her zaman eylemler bir ile başlar. Bugün de bir ağaçla başlıyor.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI (Kamile Yılmaz)